Mülteciler, Sığınmacılar ve Geri Dönüşler Üzerine: Yeni Bir Dönem Başlıyor.

Uluslararası Avukat Mehmet İhsan Kalkan, Suriyelilerin ülkelerine güvenli dönüşü için uluslararası iş birliği ve destek vurgusu yapıyor. Türkiye'nin mülteci politikaları hakkında önemli değerlendirmelerde bulunan Kalkan, geri dönüş sürecinin insani ve uluslararası hukuka uygun şekilde yönetilmesi gerektiğini vurguluyor. Uluslararası toplumun desteği ve gonullu geri dönüşler önem taşıyor.

Haber Giriş Tarihi: 10.12.2024 21:25
Haber Güncellenme Tarihi: 10.12.2024 21:25
medyadoktoru.com

Avukat ve Mülteci Uzmanı ve Aynı zamanda Global lider İş adamları Türkiye Temsilcisi ve Delegasyonu Avukat Mehmet İhsan Kalkan’ın Değerlendirmesi.

Uluslararası açtığı önemli davalarla dikkatleri çeken uluslarası Avukat Mehmet ihsan Kalkan ,sığınmacı ve mültecilerle ilgili özellikle Suriye devlet başkanı beşer esed’in devrilmesinden sonra ki gelişmeleri değerlendirdi. Kendisi uzun yıllar Birlesmis Mileltler bünyesinde uluslararası göç örgütünde çalışmış ,mülteci ,sığınmacı ve göç üzerine birçok uluslarası foruma katılım sağlamış aynı zamanda mülteci hukukunda uzmanlaşmış bir avukat olarak son gelişmeleri değerlendirdi .

Son süreçle birlikte ,Suriyelilerin ülkelerine geri dönüşü hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Suriyelilerin ülkelerine güvenli dönüşün koşulları her anlamda tartışmasız sağlanmalıdır . Sonuçta ,hiç kimse isteyerek ve keyfi olarak evini ve topraklarını terk etmek istemez. Mevcut savaş koşulları nedeniyle ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin ,şimdi de ülkelerine geri dönüşlerinin sağlıklı ve sorunsuz  bir şekilde sağlanması  için , özellikle birleşmiş milletler ,uluslararası göç örgütü ve benzer uluslararası kuruluşların devreye girerek Türkiye ile koordineli bir şekilde ,sığınmacı ve mültecilerin gönüllü ve insan onuruna yakışır şekilde dönüşleri sağlanmalıdır . Bunun için biran önce harekete geçilmeli ve gereken adımlar atılmalıdır . 

Belki de dünyada en yoğun ve hızlı gönüllü geri dönüşlere tanıklık etmiş olacağız .

Türkiye, uzun süredir milyonlarca mülteciye ve sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Ancak son dönemde hem uluslararası dengeler hem de yerel politikaların etkisiyle, Suriyelilerin geri dönüş sürecinin başlaması yönünde adımlar atılıyor.

Suriye’de şu an oluşan mevcut politik ,sosyol-ekonomik durum elbette geri dönüşleri hızlandıracaktır .Tabi bundan sonra ,Suriye’nin her anlamda demokratikleşmesi ve güvenli hale gelmesi çok önemli olduğu gibi bu durum gönüllü geri dönüşleri de mutlaka hızlandıracaktır .Dünyada  belki de gonullu geri dönüşün en hızlı yaşandığı bir sürece tanıklık etmiş olacağız .Elbette, bu dönüşler sadece bir “iade” değil; güvenli, onurlu ve uluslararası hukuka uygun bir şekilde gerçekleştirilmek zorunda.

1951 Mukteci ve mültecilerin haklarının korunmasına dair Cenevre Sözleşmesine imzacı bütün ülkeler riayet etmelidir .

Geri dönüş süreci, bir devlet politikası olmanın ötesinde, insani aynı zamanda uluslararası bir sorumluluk taşıyor. İnsanlar, yaşamlarını yeniden inşa edebilecekleri güvenli bir çevreye dönmek istiyor. Bu süreçte Türkiye, hem kendi vatandaşlarının beklentilerini karşılamak hem de mültecilerin ve sığınmacıların haklarını uluslarası kurallar çerçevesinde korumalı ve uluslararası kurallara göre yürütmelidir .1951 Mültecilerin Hukuki Statüsüne Dair Sözleşme veya yaygın adıyla 1951 Cenevre Sözleşmesi, mülteciliğin tanımını yaparak mültecilerin uluslararası anlamda imzacı devletler tarafından korunmasını sağlayan bir belgedir. Taraf bir ülke olarak ülkemizin ,sığınmacılara ve mültecilere bugüne kadar gösterdigi hassasiyet ,bundan sonra da geri dönüşler noktasında da devam etmelidir .

Uluslararası Hukukun Rolü Geri dönüşler, “gönüllülük” ilkesine dayanmalıdır. Zorla gönderilen her kişi, uluslararası hukukun ihlal edilmesi anlamına gelir ve bu durum uluslararası sorunlara da neden olabilmektedir .Gonullu geri dönüşler için özellikle uluslararası devletler her türlü sosyo-ekonomik desteği vermelidir ,bu konuda son derece cömert davranmalıdırlar Öte yandan, uluslararası toplumun bu konuda Türkiye’ye daha fazla destek vermesi şart. Türkiye uzun yıllardır mültecilere ve sığınmacılara ev sahipliği yapmış ,bundan sonra da geri dönüşlerde devletler her türlü desteği vermelidir .

Sonuç olarak, mülteci meselesi yalnızca Türkiye’nin değil, tüm dünyanın sorunu. Dünya bu duruma seyirci kalmamalı ve tartışmasız her türlü desteği vermelidir .Türkiye, bu süreçte üzerine düşeni yapmaya hazır görünüyor. Geri dönüşlerin başlaması, yeni bir dönemin kapılarını aralayabilir. Unutulmamalıdır ki bu süreç, insani değerler ve uluslararası hukukun gözetildiği bir çerçevede ilerlemelidir.

Mehmet İhsan Kalkan Uluslararası Avukat ve Mülteci Hukuku Uzmanı